Astım krizinden sonra komaya giren Mariandree Cárdenas isimli genç kız, uyandıktan sonra öteki dünyaya gittiğini öne sürerek çarpıcı şeyler anlattı. Tartı ile konuştuğunu ifade eden genç kız, “Geçmiş hayatımı, ailemi ya da dünyayı hatırlamıyordum. Tanrı bana geri döneceğimi, dönmem gerektiğini söyledi. Benim için cennette geçirdiğim süre üç saatti ama gözlerimi açıp kendime geldiğimde üç gün komada kaldığımı öğrendim” dedi.
Ev işleriyle uğraştığı sırada aniden gelen astım kriziyle nefes alamayacak duruma gelen ve olduğu yere yığılan 24 yaşındaki Mariandree Cárdenas, hastanede gördüğü uzun bir tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu.
“UZUN BİR MASADA OTURUYORDUM”
Grafiker olarak çalışan genç kadının sağlığına kavuştuktan sonra anlattıkları ise hayrete düşürdü. Öldüğünü ve öteki dünyaya gittiğini öne süren kadın, “Işıkla dolu ama güneşsiz, aysız, yıldızsız bir yerde belirdim. Daha önce hiç görmediğim yiyeceklerle dolu uzun bir masada oturuyordum. İçerisi ışık varlıkları olan insanlarla doluydu. Hiç kimse birbirleriyle sesiyle değil, zihniyle konuşuyordu. Ben de böyle iletişim kuruyordum. Bu durumu da gayet normal karşılıyordum. Çünkü her zaman orada olduğum düşüncesi vardı. Geçmiş hayatımı, ailemi ya da dünyayı hatırlamıyordum. Benim için bunların hiçbiri var olmamıştı” ifadelerini kullandı.
“GEÇMİŞ HAYATIMI HATIRLAMIYORDUM”
Tanrıyı da ışık hüzmesi olarak gördüğünü belirten genç kadın, “Tüm o ışık varlıklarına karşı en büyük sevgiyi deneyimledim, hepsinin benim bir parçam olduğunu ve benim de onların bir parçası olduğumu hissettim. Karşımda tanrı oturuyordu. Tanrı olduğunu biliyordum çünkü o en büyük ışıktı, tüm yeri aydınlatan oydu, yüzünü göremiyordum ama güldüğünü biliyordum. Çok mutluydu ve gülümsüyordu. Hayran kaldım. Sadece bana dikkat ediyordu ve benimle gülüyordu. Ama aynı zamanda mekandaki diğer tüm varlıklara da aynı dikkati gösteriyordu. Geçmiş hayatımı hatırlamadığım için henüz geldiğimi fark etmesem de gelişimi kutladık” dedi.
“GEÇMİŞ HAYATIMI HATIRLAMIYORDUM”
Tanrıyı da ışık hüzmesi olarak gördüğünü belirten genç kadın, “Tüm o ışık varlıklarına karşı en büyük sevgiyi deneyimledim, hepsinin benim bir parçam olduğunu ve benim de onların bir parçası olduğumu hissettim. Karşımda tanrı oturuyordu. Tanrı olduğunu biliyordum çünkü o en büyük ışıktı, tüm yeri aydınlatan oydu, yüzünü göremiyordum ama güldüğünü biliyordum. Çok mutluydu ve gülümsüyordu. Hayran kaldım. Sadece bana dikkat ediyordu ve benimle gülüyordu. Ama aynı zamanda mekandaki diğer tüm varlıklara da aynı dikkati gösteriyordu. Geçmiş hayatımı hatırlamadığım için henüz geldiğimi fark etmesem de gelişimi kutladık” dedi. haber merkezi