Kırıkkale’de inşaat mühendisi Prof. Dr. Orhan Doğan, binaların çöküşünün ana sebebinin kolonlardaki hatalı uygulamalar olduğunu belirtti. Doğan, vibratör kullanımı ve beton dökümü sırasında sık yapılan yanlışlara vurgu yaparak, “Binaların yıkılmasının asıl nedeni kolon hasarıdır” açıklamasında bulundu.
Kırıkkale Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Orhan Doğan, depreme dayanıklı binaların kolon kalitesine bağlı olduğunu vurguladı. Doğan, 1997 yılında İngiltere dönüşünde bina inceleme ve güçlendirme çalışmalarına başladığını belirtirken, özellikle kamu binalarında performans analizleri gerçekleştirdiklerini aktardı. Doğan, şartnamelerde yer alan güçlendirme yöntemlerinin özel sektörde yeterince uygulanmadığını ve bu durumun “asrın felaketi” olarak adlandırılan 6 Şubat depreminde büyük zarara yol açtığını ifade etti.
“C30 beton kullanımı hayati önem taşıyor”
Prof. Dr. Doğan, TOKİ tarafından inşa edilen kamu konutlarında yapısal ve yerleşim açısından daha başarılı örnekler bulunduğunu belirtti ve yeni binalarda kolonlarda C30 betonun tercih edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Brüt beton kullanımının segregasyon riskini azalttığını vurgulayan Doğan, “Yeni yapılan binalarda özellikle temellerde ve kolonlarda C30 beton kullanılmalıdır. Kolonlarda mümkünse brüt beton tercih edilmelidir. Çünkü beton, kolonun üzerinden döküldüğünde aşağıya doğru ilerlerken mesafeyi kat eder. Bugünlerde beton santrallerinden gelen betonlarda 22.4 mm’lik iri agregalar kullanılıyor. Bu büyük agregalar, kolon içindeki demir donatılardan geçemezler. Bu durum, betonun homojenliğini bozan segregasyon riskini ortaya çıkarır. Segregasyon, betonun dayanımını azaltan bir etkidir ve özellikle kolon diplerinde oluşur” dedi.
“Çöken binaların tamamında önce kolonlar kırıldı”
Binaların çökmesinin yüzde 100 oranında kolon kırılmasından kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Orhan Doğan, vibratör kullanımındaki hatalara da değindi ve kolonların sulanması gerektiğini vurguladı. Doğan, “Binaların çökmesinin yüzde 99 değil, yüzde 100 nedeni kolon kırılmalarıdır. Vibratör genellikle yanlış yerlerde kullanılır, çünkü binayı ayakta tutan kolondur. Yapıdaki başlangıç hasarları genellikle kirişlerde oluşur. Ancak çöken binaların tamamında ilk olarak kolonlar kırıldı. Bu konuda uluslararası çalışmalar yaptık ve kirişlerin kolonlara olan etkisinin çöküşte kritik olduğunu gözlemledik. Bu etki yüzde 20’lerden yüzde 150’lere kadar çıkabilir. Dolayısıyla, kirişler genellikle kolonlardan daha güçlü hale gelir. Bu durum güçlü kiriş ve zayıf kolon riskini artırır. Bu oldukça kritik bir konudur” şeklinde konuştu.
“Mümkünse brüt beton kullanalım”
“Binalar hasar görebilir, onarılabilir, güçlendirilebilir. Ancak can kaybı yaşanmamalı. Bu öncelikli hedef olmalı” diyen Prof. Dr. Doğan, “Bu yüzden projenin aşamasında kolonları daha cömertçe ve büyük boyutlarla tasarlamalıyız. Beton kalitesi olarak C30’u tercih etmeli ve mümkünse brüt beton kullanmalıyız. Uzun süre dayanıklı yapılar için temellerde C30’un altında beton kalitesine razı olmamalıyız” dedi.
