Medicana Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Atıf Erol Aksekili, skolyoz hastalığında risk grubundaki kız çocuklarının 10-18 yaş aralığında olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Aksekili, ağrı olmasa bile skolyoz belirtilerine önem verilmesi gerektiğini ve çocukların kıyafetlerinin vücutlarına uygun oturmadığı durumlarda mutlaka uzmana başvurulması gerektiğini vurguladı. Skolyozun erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabileceğini belirtti ve farkındalık oluşturdu.
Her 30 çocuktan birinde görülen skolyozun erken teşhis ve tedavi ile iyileştirilebilen bir ortopedik rahatsızlık olduğu bilinmektedir. Hafif eğriliğin egzersiz ve korse tedavisi ile kontrol altına alınabileceğini, ilerlemiş vakalarda ise cerrahi müdahale gerekebileceğini ifade eden Prof. Dr. Aksekili, skolyozun her yaşta ortaya çıkabileceğini ancak özellikle 10-18 yaş arası ergenlik döneminde, özellikle kız çocuklarında sıkça görüldüğünü söyledi.
Aksekili, ailelerin dikkat etmesi gereken noktaları şu şekilde sıraladı: “Ebeveynler, çocuklarının duruşunu düzenli olarak gözlemlemeli. Omuzların eşit olmaması, kalçaların asimetrik durması, belde veya sırtta çıkıntıların oluşması, kıyafetlerin vücuda düzgün oturmaması gibi durumlar gözlemlendiğinde bir uzmana başvurulmalıdır.” Skolyozun ağrıya neden olmayabileceğini, özellikle erken evrelerde ağrısız ilerleyebileceğini belirten Aksekili, skolyozun oluşumunda genetik faktörlerin önemli rol oynadığını ekledi.
Skolyozun erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Aksekili, çocukların omurga sağlığını korumak için düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
Skolyozun varlığında yüzmek riskli olabileceğini ancak ameliyat sonrası yararlı olabileceğini belirten Aksekili, cerrahi operasyon gerektiren durumlar için modern cerrahi tekniklerle felç riskinin çok düşük olduğunu ve normal yaşama dönüş sürecinin genellikle 3-6 ay arasında değiştiğini söyledi.
Sporun skolyoz tedavisinde destekleyici bir rol oynayabileceğini belirten Aksekili, skolyozlu bireyler için fizyoterapist eşliğinde uygun egzersizlerin önerilmesi gerektiğini kaydetti. Skolyoz ameliyatı sonrası spor yapmanın mümkün olduğunu ve doktorun önerdiği süreyi bekleyip hafif egzersizlere başlanması gerektiğini belirtti. Yüzme, yoga ve pilates gibi sporların tedaviyi destekleyebileceğini ekledi.