İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nden Dr. Zekeriya Şahin, 2025 Aile Yılı kapsamında açıklanan desteklerin Türkiye için doğum oranlarının artması açısından taşıdığı önemi vurgulayarak, ekonominin ve demografik yapının geleceği konusunda uyarılarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Aile Yılı’ ilanıyla gençlere yönelik teşviklerin duyurulmasının ekonomik ve toplumsal açıdan Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine değinen Dr. Şahin, genç nüfusun öneminin altını çizdi.
Dr. Şahin, doğum ve doğurganlık oranlarında yaşanan düşüşün genç nüfusun azalmasına ve yaşlı nüfusun artmasına yol açabileceğini belirterek, bu durumun sosyal güvenlik sistemi, istihdam ve ekonomi üzerinde olumsuz etkilere sebep olabileceğini ifade etti. Ayrıca, Avrupa’da kabul görmüş olan 4 çalışanın 1 emekliyi finanse etme oranının Türkiye’de 1,63’e gerilediğini vurgulayarak, bu durumun sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından önemli bir sorun olduğunu belirtti.
Doğurganlık oranını artırmanın ekonomik açıdan olumlu etkileri olacağını dile getiren Dr. Şahin, ekonominin iyi olması durumunda doğurganlık hızının yükselebileceğini ve ailelerin çocuk sahibi olma konusundaki mali endişelerinin azalabileceğini söyledi. Türkiye’nin demografik unsurlarını daha verimli bir şekilde kullanarak üretim ve istihdamı arttırması gerektiğini vurgulayan Dr. Şahin, Avrupa’daki gibi göçmenler aracılığıyla istihdam oluşturmanın yanı sıra evlilik öncesi maddi ve psikolojik destek sağlanması gerektiğini belirtti.
Son olarak Dr. Şahin, doğum oranındaki düşüşe dikkat çekerek, Aile Yılı desteklerinin önümüzdeki 10 yıl içerisinde olumlu etkisini göstermesini ve Türkiye’nin 2030 ve 2050 hedeflerine ulaşmasını umut ettiğini belirtti.