Nöbetçi Eczaneler
Otokar Kime Ait? Savunma ve Taşımacılık Sektörünün Lider İsmi
Türkiye’nin hem savunma sanayisinde hem de ticari araç üretiminde adından sıkça söz ettiren şirketlerinden biri olan Otokar, kamuoyunda sıkça “Otokar kime ait?” sorusuyla gündeme geliyor. Zırhlı askeri araçlardan şehir içi otobüslere kadar geniş bir üretim yelpazesi bulunan Otokar’ın sahiplik yapısı, yatırımcılar ve sektör profesyonelleri için büyük önem taşıyor.
Otokar Kime Ait? Hissedar Yapısı Nasıldır?
“Otokar kime ait?” sorusuna net bir cevap vermek gerekirse, Otokar’ın en büyük hissedarı Türkiye’nin en köklü holdinglerinden biri olan Koç Holding A.Ş.’dir. 1963 yılında kurulan Otokar, şu anda halka açık bir anonim şirket olarak faaliyet göstermektedir ve hisseleri Borsa İstanbul’da (BIST: OTKAR) işlem görmektedir.
Güncel hissedar yapısı şu şekildedir:
| Hissedar | Pay Oranı |
|---|---|
| Koç Holding A.Ş. | %47,38 |
| Ünver Holding A.Ş. | %24,81 |
| Halka Açık Pay | %27,81 |
Bu tablo, “Otokar kime ait?” sorusunun cevabının büyük ölçüde Koç Grubu çatısı altında şekillendiğini gösteriyor. Koç Holding’in yanı sıra Ünver Holding ve binlerce bireysel yatırımcı da Otokar hisselerine sahiptir.
Otokar Ne Üretiyor? Faaliyet Alanları Nelerdir?
“Otokar kime ait?” sorusunun ardından merak edilen diğer konu ise Otokar’ın faaliyet alanlarıdır. Şirket, hem sivil hem de askeri kullanım için araçlar üretmektedir. Özellikle Sakarya’daki 552.000 m² alana kurulu dev tesislerinde, binlerce çalışanıyla üretim yapan Otokar, şu alanlarda faaliyet göstermektedir:
Zırhlı askeri araçlar (Cobra, Tulpar, Arma vb.)
Toplu taşıma araçları (şehir içi otobüsler, minibüsler)
Nakliye ve ticari taşıma araçları
Savunma sanayiye özel özel platform çözümleri
Otokar’ın ürettiği araçlar, sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda 5 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihraç edilmektedir. Bu durum, “Otokar kime ait?” sorusunu global pazarda da anlamlı kılmaktadır.
Kurumsal Güç ve Teknolojik Vizyon
Otokar, sahip olduğu tüm fikri ve sınai hakları kendi bünyesinde barındıran bir firma olmasıyla da dikkat çekiyor. Üretim yaptığı tüm araçların tasarım, test ve geliştirme süreçleri kendi mühendisleri tarafından yürütülüyor. Bu durum, yerli üretim gücünü artırmak ve savunma sanayiindeki dışa bağımlılığı azaltmak açısından oldukça önemlidir.