Yozgat Şehir Hastanesimiz Diyetisyeni Onur Yıldıran 14-20 Mart Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla bazı açıklamalarda bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün günlük kişi başı tuz tüketimini 5 gramın üstünde önermediğini ve bu miktarın tepeleme bir çay kaşığına denk geldiğini ifade eden Yıldıran, bu miktarın içerisinde besinlerin kendi içerisindeki tuz miktarının da dahil olduğunu, bu sebeple tükettiğimiz tuz miktarının vücudumuzun ihtiyacından çok fazla olduğunu dile getirdi.
Yıldıran, beslememizdeki fazla tuzun, yüksek tansiyon, inme, kalp ve damar hastalıkları ve böbrek hastalıklarına yol açtığını, inme ve kalp hastalıklarının dünya çapında sakatlanma ve ölüme sebep olan en önemli iki neden olduğunu söyledi.
Diyetisyen Onur Yıldıran açıklamasında şu ifadelere yer verdi :
“Şu anda ülkemizde günlük kişi başı tuz tüketim miktarının ortalama 10 gram olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü günlük tuz tüketim miktarını 5 gramın altında önermektedir. Bu miktar ortalama bir tepeleme çay kaşığına veya ortalama bir silme tatlı kaşığına denk gelmektedir. Günlük olarak tüketilmesi gereken bu miktar ise gün içerisinde tükettiğimiz tüm besinlerden aldığımız tuz miktarını kapsamaktadır.
Ayrıca genel olarak tuz, sodyum ve klorürden oluşmaktadır ve tüm tuzlarda sodyum klorür içeriği yaklaşık olarak aynıdır; bu nedenle deniz tuzu, kaya tuzu, pembe tuz gibi bütün tuzların toplam tüketiminin günlük 5 gramın altında kalması gerektiği bilinmelidir.
Dünya Tuza Dikkat Haftası kapsamında tuz tüketimini azaltmaya yönelik bugünden itibaren uygulayabileceğimiz ve alışkanlık haline getirebileceğimiz birkaç öneride bulunmak istiyorum:
Yemekler hazırlanırken daha çok tuz yerine limon, soğan, sarımsak ve çeşitli baharatlar gibi diğer lezzet arttırıcıları tercih edebiliriz.
Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme işlemleri uygulayabiliriz.
Hazır ve paketli gıdaları satın almadan önce besin etiketini okuyarak daha az tuz içeren ambalajlı ürünleri tercih edebiliriz.
Tuzlanmış ve kavrulmuş kuruyemişler yerine çiğ kuruyemişlere yönelebiliriz.
Yemeğin tadına bakmadan tuz atma alışkanlığımız varsa bu alışkanlığımızdan vazgeçebiliriz.
Sofralarımızdan tuzlukları kaldırarak isteğe bağlı tuz tüketimini önleyebiliriz. Bu kapsamda da hastanemizdeki yemekhanelerde tuzluklar yemek masalarından yakın zamanda kaldırılmıştır.
Bütün bu önerilerin eşliğinde günlük alınan tuz miktarının 10 gramdan 5 grama düşürülmesiyle birlikte inme ve kardiyovasküler hastalıkların riski ortalama %20 azalabilmektedir.
Son olarak Dünya Tuza Dikkat Haftası kapsamında şunu söyleyebiliriz ki tuzu azaltalım, yaşam kalitemizi arttıralım.”