20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü Dolayısıyla Ortopedi ve Travmatoloji Hekimi Op. Dr. Eyyüp Serdar Yalvaç Bilgilendirmede Bulundu
Osteoporoz, kemik yapılarının zayıflaması, incelmesi ve kırılganlıklarının artması ile sonuçlanan kemik erimesidir. Kemikler canlı dokulardır ve sürekli olarak yenilenebilir. İleri yaşlarda genetik faktörler, hormonlar, beslenme ve egzersiz gibi etkenler kemik kütlesine etki edebilir.
Osteoporoz sanılanın aksine ateş, baş ağrısı vb. belirtiler ile kendini göstermez. Diğer hastalıklara kıyasla semptom göstermeden ilerleyen sessiz bir hastalık olarak nitelendirilir.
Osteoporozun ana nedeni kemik mineral yoğunluğu ve kütlesinin azalmasıdır. Bu nedenle kemikler gücünü kaybedebilir, kırılması kolay duruma gelebilir.
Kemik erimesini tetikleyen bazı risk faktörler vardır.
Genetik faktörler, yaşlanma, kadın olmak, hareketsizlik, erken menopoz ve östrojen eksikliği, uzun süreli antiepileptik, protein pompa inhibitörü ve kortikosteroid tedavisi, endokrin ve kronik hastalıkların varlığı, kalsiyum ve D vitamininden yetersiz beslenme, düşük beden kütle indeksi ve ince yapılı olmak, sigara ve alkol kullanımı, kanser tedavileridir.
Osteoporoz tedavisi kemik kırıklarının önlenmesini kapsar. Bu kapsamda kemik kütlesini korumaya yardımcı ve kaybı azaltan ilaçlar, kemik ve bağ dokusunu güçlendiren egzersizler, hormonların yerine konulması tedavisi uygulanabilir. Kemik, kas ve tendonları güçlendiren ağırlık egzersizleri önerilebilir. Kemik kütlesinin korunmasında D vitamini ve kalsiyum takviyelerinin kullanılması gerekebilir.
Kemik erimesi tedavisi birden fazla uygulama ile sağlanabilir. Yaşam tarzı değişkenlikleri (sigara ve alkol tüketmeme), kalsiyum ve D vitamini takviyeleri, ağırlık ve denge egzersizleri yapmak, hormon replasman tedavileri ve ilaçlar, yeterli ve dengeli beslenme osteoporoz tedavisinde en etkili yöntemlerdir.
Yapmış olduğu bilgilendirmelerden dolayı Ortopedi ve Travmatoloji Hekimimiz Op. Dr. Eyyüp Serdar Yalvaç’a teşekkür eder, sağlıklı günler dileriz. Fadime Laleli