TAŞINMAZLARIN İNTERNET ÜZERİNDEN SATIŞININ YAPILMASI, HİSSE SAHİPLERİNİ ZOR DURUMDA BIRAKIYOR!

Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, özellikle tarım alanları üzerinde hak sahibi olanlardan birisinin satış talep etmesi halinde, devlet tarafından internet üzerinden satışa çıkarıldığını, Yerel de duyurulması gerekirken, Ankara, İstanbul gibi şehirlerden tarlayı satın alan birisinin bir saat içerisinde kâr payını alıp, tekrar satmasının önüne geçilmesini istedi. Açıkgöz, “Yozgat’taki vatandaş, köyündeki babasının tarlasını alamıyor. İstanbul’dan alıyor geri o çocuğa satıyor. Son saniye kim fiyat verirse, ben ne kadar fiyat verirsem vereyim alma şansım olmuyor, en son veren kişi alıyor” diyerek duruma tepki gösterdi.

Birden fazla kişinin hak sahibi olduğu ve hak sahiplerinden birisinin satış talebinde bulunması durumunda taşınmazın icra dairesi tarafından internet üzerinden satışa çıkarılması özellikle köyünde çiftçilik yapanları zor durumda bırakıyor. Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, son üç aydır veraset iştirak halindeki arazilerin internet üzerinden satıldığını hatırlatarak, “İnternet üzerinden satıldığından dolayı da Türkiye’de her bölgeden giren var. Bu artık Türkiye’de bir ticarete dönüştü. Parası olan köylünün, garibin, babasının tarlasını elinden alıyor” dedi.

“BEN NE KADAR FİYAT VERİRSEM VEREYİM ALMA ŞANSIM OLMUYOR”

İsmail Açıkgöz şunları söyledi:

“Beş kardeş varsa bir tanesi itiraz ediyor. Diyor ki; ‘ben internet üzerinden satacağım.’ İnternet üzerinden satıldığı zaman da Türkiye’de parası olan kişiler alıyor. Akabinde de geri bir hafta sonra birilerine satıyor. Bu daha evvel araçlarda vardı, sıfır araçlarda, galericiler alıyordu, tek sefer binicilere de satıyordu. Sayın hükümet yetkilileri bunun farkına vardı, altı ay satılamaz şerhi koydu, bu olayı bitirdi. Galericiler sıfır arabayı alıp da satamadı. Eğer yetkililerimiz, bu şekilde internet üzerinden alınan arazi altı ay satılamaz şerhi düşürürse bu ihale mafyaları ortadan kalkar. Kişi İzmir’den giriyor, Antalya’dan giriyor, İstanbul’dan giriyor. Yozgat’taki vatandaş, köyündeki babasının tarlasını alamıyor. İstanbul’dan alıyor geri o çocuğa satıyor. Son saniye kim fiyat verirse, ben ne kadar fiyat verirsem vereyim alma şansım olmuyor, en son veren kişi alıyor.”

“İSTANBUL’DAKİ PARASI OLAN ADAM YOZGAT’IN KÖYÜNDEKİ ARAZİYİ ALMASI HAK DEĞİL”

İstanbul’da yaşayan birisinin Yozgat’taki tarlayı almasının haksızlık olduğuna vurgu yapan Açıkgöz, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Bizim ilimizde özellikle bu şekil satılan çok. Ondan dolayı da biri köyde kalıyor, çiftçilik yapıyor. Beş kardeş de Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de. Bunlar satışa çıkarınca köydeki zavallının elinden bu arazi gidiyor. Buna sayın yetkililerimiz mutlaka ve mutlaka çok acil önlem alınması lazım. İstanbul’daki parası olan adam Yozgat’ın köyündeki araziyi alması hak değil. Böyle bir kanun da yok. Çiftçilik mi yapıyor, yok. Onun üzerinden rant elde ediyor. Bu rant elde etmemesi için bunun önlenmesi lazım. Son üç ay içerisinde yaklaşık 100-130 tane satış yapıldı. 130 satıştan bir kişi babasının arasını alamadı. Daha önceden açık ihale yapılıyordu. Açık ihale yapıldığında süre veriliyordu. Süre esnasında kişi benim babamın tarlası diyordu, alıyordu ama şu an babasının nasıl görme şansı yok. Bilgisayarda en son veren kişi alıyor. Bu da gerçekten sıkıntı oldu. Bu araştırırlarsa zaten görürler. Bir hafta önce örneğin bizim başımıza bir olay geldi. Kendi köyümde arazi satılıyor. İzmir’den bir muhasebeci alıyor. Bu vatandaştan biz geri 80 bin lira kâr verdik aldık, bir saatin içerisinde. Vatandaş birine diyor ki; ‘o 80 bin lirayı sen kendi hesabından gönderme, başkasının adına gönder’. Devletin de vergisini kaçırıyor. Başka hesaba gönderiyor. Bu içler acısı. Bunun eğer gerçekten peşine düşülürse bu iş çözülür. Bir yıl satılamaz şerhi konduğunda İzmir’deki bir muhasebecinin bir Yozgatlı bir köyden arazi alması mümkün değil. Bunun önlenmesi lazım.” Haber Merkezi