Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren Karya Farma HBX Ar-Ge, tıp dünyasında dikkat çekebilecek yenilikçi bir formülasyon üzerinde çalışmaktadır. HBX-2371 isimli bu biyoteknolojik ürün, sadece bakterilere değil aynı zamanda virüs, mantar ve parazitlere karşı da etkili olmasıyla öne çıkmaktadır.
Karya Farma HBX Ar-Ge Kurucusu Hakan Başlık, antibiyotik direncinin ciddi bir sağlık sorunu haline geldiğini belirtmiş ve HBX-2371’in nanoteknoloji, biyofilm kırıcı ajanlar, genetik modülasyon ve biyofrekans teknolojisini bir araya getiren modern bir yapıya sahip olduğunu vurgulamıştır. Ek olarak, gül çiçeğinin frekansının formülasyona entegre edilerek yapılan araştırmaların, patojenlerin yayılmasını engellediği, vücut rezonansını yükselttiği ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğunu açıklamıştır.
Başlık, Rosa damascena türü gül üzerinde yapılan analizlerde belirlenen fitokimyasalların HBX-2371’e sinerji sağlayarak mikropların direncini kırdığını ve bağışıklık sistemini düzenlediğini belirtmiştir. HBX-2371’in laboratuvar çalışmalarında, antibiyotiğe dirençli birçok mikroorganizmaya karşı etkili olduğu ve probiyotik desteğiyle vücut dengesini koruduğu gözlemlenmiştir.
Karya Farma HBX Ar-Ge ekibinden Kimyager Aslı Aktaş, HBX-2371’in klasik antibiyotiklere alternatif olduğunu ve çok katmanlı bir yapıya sahip olduğunu ifade etmiştir. Aktaş ayrıca, Nikola Tesla’nın 369 frekans ilkeleriyle gül bitkisinin yüksek titreşimli yapısını birleştirerek HBX-2371’in yeni nesil bir biyoteknolojik çözüm olduğunu belirtmiştir.
Son olarak, Hakan Başlık, gerçekleştirdikleri bu önemli çalışmayı Küba’nın bilimsel iş birliğiyle güçlendirdiklerini ve eğer HBX-2371 klinik çalışmalarda başarılı olursa, evrensel bir antibiyotik olarak adlandırılabileceklerini söylemiştir. Bu önemli çalışma gençliğe 19 Mayıs vesilesiyle armağan edilmektedir.